Akhisar Masaj Salonu Masöz Ahsen

Akhisar Masaj Salonu

Hepimiz aynı şeyi düşünür fakat kimse kabul edilen şeyi dillendirme cesaretini göstermezdi. Ve elbette hepsi de Kai’nin kör kaderi karşısında üzgün görünse de aslına bakarsak onun yerinde olmadıkları için mutluydular. Kraliçe Levana’nın diktatörlüğünü herhangi bir Dünya ülkesine taşıma fikri karşısında öfkelenebilirlerdi ama sonuçta bu, kraliçenin dünyaya ordusunu taşıma fikrinden daha iyiydi. “Doğu Ulusları Topluluğunun bu konudaki tavrı da,” diye devam etti Torin, “değişmedi.” İşte bu ifade, her insanın koltuğundan sıçramasına sebep oldu. “Onunla evlenmeyecek misiniz?” dedi Birleşik Krallık Kraliçesi Camiila. Alnındaki kırışıklıklar iyice derinleşmişti. Kai kendini savunurcasına omuzlarını dikleştirdi. Akhisar Masaj Salonu

Akhisar Masaj Salonu

 

“Babam bu türden bir ittifaktan kaçınma konusunda aldığı karardan fazlaca emindi. Ve bu kararı almasına yol açan sebeplerin, geçen hafta, geçen yıl yada son on yıl içinde değişmediğine inanıyorum. Benim görevim, ülkem için en iyisini düşünmektir.” “Bunu Levana ya bildirdiniz mi?” “Ona yalan söylemedim.”Akhisar Masaj Salonu “Peki, bir sonraki hamlesi ne olacak?” dedi Avrupa Başbakanı Bromstad. Şefkatli gözlere sahip, sarı saçlı bir adamdı. “Ne olabilir ki?” dedi Kai. “bizler bu isteğine boyun eğene kadar, ortaya daha çok pazarlık konusu öne sürmeyi planlıyor.” Ekranlardakiler birbirlerine baktılar.

 

Torin’in dudaklarının rengi attı ve gözleriyle Kai’yi mevzuya daha ılımlı yaklaşmaya davet eder gibiydi. Kai, Torin’in antidottan bahsetmeyi düşünmediğini tahmin ediyordu -en azından bir sonraki hamlelerinin ne olması gerektiğine karar verilinceye kadar- ama letumosis, tüm dünyayı etkileyen bir salgındı. Dünyanın öteki liderlerinin de bir antidotun var bulunduğunu bilmeye hakları vardı. Kısaca minimumından, Levana’nın bu konuda yalan söylemediği var sayılırsa. Kai derin bir nefes aldı ve ellerini masanın üstüne koydu. “Levana, letumosise bir çare bulduğunu iddia ediyor.”Akhisar Masaj Salonu  Liderler, ağızlarını açamayacak kadar sersemlemişlerdi, ekranlar sanki şaşkınlıkla çıtırdıyor gibiydi. “Yanında bir tek doz getirmiş. Bu dozu araştırma ekibimize teslim ettim. Gerekli incelemeyi yapmadan, bunun gerçek bir antidot olup olmadığından kesin olamayız. Eğer gerçekse, o zaman da bu antidotu çoğaltmanın bir yolunu bulmamız gerekiyor. “Peki ya çoğaltamazsak?”